Psikolojik Güvenlik Ne Değildir?
Yazar: Serdar Salepçioğlu – AcademyA Partner
Psikolojik güvenlik kavramı Türkçe yayınlarda ve eğitim takvimlerinde giderek daha çok yer almaya başladı. Kültürümüzün de etkisiyle çok ihtiyaç duyduğumuz bu kavrama henüz aşina olmayanlar için bir özet sunarsam;
Psikolojik güvenliği özetle sessizlik kültürünün tam tersi olarak özetleyebiliriz.
Ortamda psikolojik güvenlik varsa insanlar -mış gibi yapma gereği duymadan diledikleri gibi soru sorabiliyor, fikrini, kaygılarını, itirazlarını söyleyebiliyor, çekinmeden, seviye farkı göz etmeden olumsuz geri bildirim alabiliyor- verebiliyor, hatalarından bahsedebiliyor.
Bu ortam hatalardan ders alabilmeyi, öğrenen organizasyon olarak yanlışları önleyebilmeyi, yenilikleri hayata geçirebilmeyi (inovasyon), kendin gibi davranarak, mutlu-> motive-> verimli olabilmeyi mümkün kılıyor.
Aslına bakarsanız yepyeni bir şeyden değil bugüne kadar ki liderlik eğitimlerimizle hedeflediğimiz ortamdan bahsediyoruz.
Her şey zıddıyla kaim olduğundan kavramın gelişmesi direncin de gelişmesine neden oluyor. Özellikle de değişmeyi bırakın, yeni bir fikri duymak dahi istemeyenler, dirençlerini uç örnekler vererek gösterebiliyorlar.
Doğası gereği psikolojik güvenlik kavramı da bu tip uç örneklerle yıpratılabilir.
Yıpratıcı örneklerin, yanlış anlamaların, bilişsel çarpıtmaların etkisini zayıflatabilmek umuduyla Timothy R. Clark’ ın maalesef henüz dilimize çevrilmemiş “The 4 Stages of Psychological Safety” kitabından da destek alarak psikolojik güvenliğin ne olmadığına odaklanmak istiyorum; psikolojik güvenlik ne değildir:
Psikolojik Güvenlik Sorumluluktan Kaçmak için Kalkan Değildir
İş dünyasında hepimizin sonuç alma zorunluluğumuz var. Nitekim psikolojik güvenliğin amacı da verimliliğin artmasını sağlamak, inovasyon için uygun ortamı sağlamak. Bu nedenle kötü performans için bir mazeret, dokunulmazlık kalkanı olarak kullanılamaz. Psikolojik güvenlik sağlamak hedefindeki kurumlar bilakis kötü performansın görünür olmasını ve açıkça tartışılmasını sağlarlar.
Psikolojik Güvenlik Nezaket Cilası Değildir
Kavramın amacı yukarıda da dile getirmeye çalıştığım üzere hataları görünür kılmak, bunları açıkça ve her açıdan tartışıp, ders çıkararak, yanlışlara evrilmesini engellemek, öğrenen organizasyon olabilmek. Psikolojik güvenliği sağlamaya çalışmak sahte anlayış ve şefkat göstererek gerçeklerden kaçmaya yol açmaz, açmamalı. Timothy R. Clark şöyle diyor: “böyle bir nezaket cilasının feci sonuçları olabilir.”
Psikolojik Güvenlik Pamuklara Sarmak Değildir
Psikolojik güvenlik, çalışma arkadaşlarımıza bir insan olarak hak ettiği değeri ve saygıyı göstermektir. Onu aşırı özen, aşırı korumayla şımartmak, bu yolla kırılganlığını arttırmak, bağımlılığa, öğrenilmiş çaresizliğe ve sonuç olarak toplu mağduriyete yol açmak değildir.
Psikolojik Güvenlik Kararları Oylayarak Almak Değildir
Psikolojik güvenlik, ekip arkadaşlarımızı samimi merakla fikirlerini sorarak, açıklama yaparak, beraber tartışarak süreçlere dahil etmek ve bu yolla da aidiyet hissi, çalışan sadakati oluşturmaktır. Ben yaptım oldu, çünkü ben böyle istiyorum, siz bilmezsiniz, ben bilirim dememek ve/veya hissettirmemektir. Dahil etmek, farklı fikirlere açık olmak, oylayarak karar almak anlamına gelmez.
Psikolojik Güvenlik Herkese Otonomi Sağlamaz
Yetkinlik, yetki ve otonomi iş hayatında emek vererek, çaba göstererek kazanılır. Psikolojik güvenlik ortamını sağlama gayreti hak etmeyene, hazır olmayana yetki ve özerlik getirmez, getiremez. Psikolojik güvenlik sadece çalışanların ihtiyaç duydukları fırsatları, destekleri bulabilmesine, bunları talep edebilmesine uygun ortam hazırlar.
Psikolojik Güvenlik Retorikle Sağlanmaz
Bir organizasyonda psikolojik güvenlik sadece hitabeti kuvvetli, yüksek rütbeli yöneticilerin “lütfen konuşun, bize dürüst, samimi geri bildirimlerinizi iletin” söylemleri ile sağlanamaz. Hiçbir sonuç getirmeyen “Açık Kapı” uygulamalarına ya da suya sabuna dokunulmayan “CEO Sohbetlerine” siz de denk gelmiş olabilirsiniz. Eğer hissettiremiyorsanız, söylemenizin, istemenizin bir faydası yok hatta zararı var.